Diğer iş genişletme biçimleri gibi, franchising gibi bir büyüme stratejisine karar verirken göz önünde bulundurulması gereken bazı dezavantajları da beraberinde getirmektedir.
1. Birim Başına Katkı
Bir (Franchisor) franchise veren olarak, franchise alan girişimcinin en alt satırına giden her bir dolardan kâr elde edemezsiniz. Her bir franchise alanından elde ettiğiniz gelir, franchise birimini kendiniz sahiplenip işletirseniz, aksi takdirde elde edebileceğinizin bir kısmı olacaktır.
Bir şirkete ait bir yer açacak olsaydınız, o birimden elde ettiğiniz kazancın yüzde 100’ünü almaya hak kazanacaksınız (ve elbette, kayıpların yüzde 100’ünden sorumlu olacaktınız). Bir (Franchisor) franchise veren olarak, gelirleriniz bazı telif hakları, ürün satışları, indirimler, reklam değerlendirmeleri ve diğer ücretlerin birleşiminden gelir.
Bir (franchisor) franchise veren olarak, şirkete ait tek bir operasyonla elde ettiğinizle aynı finansal kazancı elde etmek için dört ila beş franchise veya daha fazla satış yapmanız gerekebilir. Tabii ki karlı olduğunu varsayarsak. Yatırım getiriniz, franchising ile ölçülemeyecek kadar yüksek olsa da, kaynaklarınızı önemli ölçüde vergi ödemeden pazar doygunluğuna ulaşırsanız, bir şirketin sahip olduğu ve işlettiği bir kanaldan geçerseniz daha yüksek toplam dolar getirisi potansiyeline sahip olacaksınız.
2. Dava Şartı
Ayda en az bir kez biri bana işletme nedenleriyle değil, dava açmaktan korktukları için franchising konusunda endişelendiğini söyledi.
Hepsi dehşet hikayelerini duydular: Mc Donalds, milyonlarca dolarlık bir davaya maruz kaldı, çünkü kahvesi çok sıcaktı. (Franchisor’lar) Franchise verenler franchise alan girişimcilerini dava ediyor. Ve bu daha da korkutucu olabilir. Dava Amerika’da yaşamın bir gerçeğidir ve bunu göz ardı etmek, samandan bir ev inşa etmenin eşdeğeridir. Franchising iyi bir barınak olabilir, fakat uzun vadede değil.
Söylendiği gibi dava, franchising konusunda çoğu insanın düşündüğünden çok daha az sorun. Bir franchise verenin sözleşme yükümlülüğü büyük ölçüde franchise sözleşmenizde verdiğiniz taahhütlerle sınırlıdır. Ve ne yaptığınızı biliyorsanız, franchise sözleşmeleriniz bu yükümlülüğü sınırlama konusunda uzman bir avukat tarafından yazılacaktır. İşin aslı, çoğu franchise anlaşmasının, franchise verenlerin lehine karar verdiği tek taraflı olması ve franchise sahipleri için başarılı bir dava açılmasını çok zorlaştırmasıdır.
Örneğin, bir franchise veren olarak, bir franchise sahibinin işyerinde meydana gelen kazalarla ilgili “kayma ve düşme” yükümlülüğünden büyük ölçüde kaçınırsınız. Ayrıca, şirkete ait faaliyetlerle (cinsel taciz, yanlış feshetme vb.) İlgili olası “istihdam yükümlülüğü” nden de kaçınıyorsunuz. Ve bir franchise veren olarak, işyerindeki iş kazalarından sorumlu değilsiniz ve bu sorumluluk franchise sahiplerine ait oluyor.
Sonuç olarak, franchise ilişkinizin bağımsız bir yüklenici olarak nitelendirildiğinden ve bir “acente – bayi” rolü oluşturmadığınız veya bir franchise veren olarak ihmal ettiğinizden emin olduğunuz sürece, franchise alan, onun bulunduğu yerde gerçekleşen hemen hemen her şeyden sorumludur. .
3. Kontrol Konusu
Bir franchise veren olarak, şirkete ait bir tesiste yaptığınız gibi günlük operasyonlar üzerinde aynı düzeyde kontrole sahip olamayacağınıza dikkat etmeniz gerekir. Çalışanları işe almak, eğitmek, disiplin altına almak, programlamak, ücretlendirmek, izlemek veya feshetmekten sorumlu değilsiniz. Neredeyse tüm franchise’larda, franchise alan işin yerini belirleme ve kurulum aşamasında kimlerle çalışacağını dair nihai kararı kendileri verirler. Franchise alan genellikle tedarikçilerin seçimi ve hizmetlerinin fiyatlandırılması konusunda kendisi karar alır.
Ayrıca, şirket operasyonları ile kendi takdirinize göre işe alabilir bu süreçte kendiniz tek başına ilerlersiniz. Ancak, bir franchise alarak sona erdirmek söz konusu olduğunda, aynı takdir yetkisine tek başınıza sahip olmayacaksınız.
Ama bu bir franchise alanının feshetmeyeceği anlamına gelmez. Bir franchise alanın sözleşmesini sona erdirmesi söz konusu olduğunda, franchise sözleşmesinin bir tür ihlaline neden olacak iyi bir neden göstermeniz gerekir.
4. Franchising Alanına Yatırım
Son olarak, franchising’in bir işletmeyi büyütmenin daha düşük maliyetli bir aracı olmasına rağmen, bunun maliyetsiz bir genişleme aracı olmadığını da unutmayalım. Franchisor açısından baktığımızda, yeni bir franchise veren olarak, birçok alanda maliyetleri (zaman ve sermaye açısından) tahmin etmeniz gerekebilir:
- İş planı oluşturma ve finansal analiz
- Uygun yasal belgeler geliştirmek
- Bir franchise işlemleri ile ilgili Operasyon el kitabı ve diğer kalite kontrol belgeleri, sistemleri ve süreçleri geliştirme
- Pazarlama planları ve yardımcı malzemeler oluşturma
- Mevcut web sitenize bir franchise fırsat bölümü ekleme
- Çalışanlarınızı franchise sürecinde eğitmek
- Yeni bir franchise veren tüzel kişilik yaratma
- Broşür, antetli kağıt ve diğer pazarlama materyallerini standartı
- Yeni franchise alanların pazarlanması
- Yerel bölge pazarlama materyallerinizi franchise alanların kullanımı için hassaslaştırma
- Franchise alanınız adına üçüncü taraf satıcı anlaşmaları müzakere sağlamak
- Franchise satış giderlerini (başlangıçta sizin zamanınız olabilir) ve belki de daha uzun vadeli personel giderlerini muhasebeleştirme
Çoğu marka için, bir franchise işletmesi geliştirme maliyetleri, şirkete ait bir tesis daha açmaktan önemli ölçüde daha düşüktür ve getiriler önemli ölçüde daha yüksek olabilir. İhtiyaç duyulan sermaye miktarı doğrudan sizin hedefleriniz ve istediğiniz büyüme oranınızla ilişkili olsa da, hiçbir zaman yetersiz sermaye ile franchise olmamaya özen göstermelisiniz.